Erken boşalma problemi yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Dünya genelindeki erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olma niteliği taşıyan erken boşalma yani “prematür ejakülasyon” birçok farklı nedenle ortaya çıkabiliyor. Kimi zaman strese maruz kalınması ile dönemsel olarak karşılaşılan erken boşalma, kimi zaman kronik hale gelen bir cinsel işlev bozukluğu olarak çiftlerin yaşantısını etkiliyor.
Üstelik bu denli stres yaratan, öz güveni azaltan, ilişkilerde iletişim sorunları ortaya çıkarıp boşanma nedenine dahi dönüşebilen bu fonksiyon bozukluğunun yönetilebilmesi mümkün! Ancak hakkındaki mitler o denli yaygın ki, doğru adım atılması zorlaşıyor. Geçmiş dönemde sizler için bu konuyu ele aldığım “Erken Boşalma Mitleri ve Gerçekler” blog yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Peki nedir tam olarak “erken boşalma” olarak tanımladığımız bu cinsel işlev bozukluğu? Yoğun ve stresli bir günün ardından erken boşalmak, tedavi gerektiren bir durum mudur? Gelin detaylara birlikte bakalım…
“Erken boşalma nedir?” açıklamasından önce “boşalma nedir ve nasıl oluşur?” hakkında kısa bir bilgi aktarmak istiyorum.
Bir erkek cinsel olarak uyarıldığında, beyin sinyalleri omurilikteki sinirler tarafından genital bölgeye taşınır. Bu sinyaller pelvik kasların ritmik olarak kasılmasını sağlar. Ritmik kasılmaların başlaması ile birlikte spermler, testislerden vas deferans adı verilen ana sperm iletim kanalına doğru yol alır. Bu yolculuk sırasında spermlerin korunması için seminel veziküller ve prostat bezi tarafından salgılanan sıvılarla sperm birleşerek meni ya da semen adı verdiğimiz sıvıyı oluşturur. Meninin cinsel hazza eriştikten sonra vücut dışarısına atılmasını “boşalma” veya “ejakülasyon” olarak adlandırıyoruz.
Cinsel birleşme gerçekleşmeden ya da cinsel ilişkiye girildikten hemen sonra, erkeğin isteği dışında kontrolsüz ve tekrarlayıcı bir şekilde meydana gelen boşalma durumunu ise “erken boşalma” olarak tanımlıyoruz.
Tıbbi olarak prematür ejakülasyon olarak da ifade ettiğimiz bu cinsel fonksiyon bozukluğu tanımında bazı sübjektif ve bazı objektif kriterler bulunur. Örneğin “cinsel ilişkiye girildikten hemen sonra” vurgusu belirsiz bir süre algısı yaratır. Ancak konuya bilimsel yaklaşmamız gerektiğinde bu sürenin yaklaşık 1 dakika olarak belirlendiğini söyleyebiliriz.
Cinsel birlikteliklerin temel amacı hem kadın hem de erkek için tatmin edici bir deneyim yaşanmasıdır. Dolayısıyla erken boşalmanın salt 1 dakikadan kısa süren cinsel ilişkilerle bağdaştırılması çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Partnerin de cinsel tatmine erişmesi gerekir. Bu gereklilik erkeğin cinsel partneri doyuma ulaşmadan boşalmasını da erken boşalma kriterlerinin bir parçası haline getirir.
Erken boşalma problemi bazı erkeklerde cinsel olgunluğa erişildikten itibaren görülürken çoğunlukla cinsel olarak aktif olunan zaman diliminde, sonradan ortaya çıkabiliyor. Bu farklılık erken boşalma sorununun iki ayrı türe ayrılması ile sonuçlanıyor.
Erken boşalma türleri temel olarak “Primer” yani doğuştan ve “Sekonder” yani sonradan edinilen şeklinde iki ana kategoride incelenir.
Cinsel olgunluğa erişildiği, ilk cinsel aktivite itibarıyla gözlenen ve hayat boyu devam eden erken boşalma türüdür. Görülme sıklığı, bu cinsel fonksiyon bozukluğunun sonradan edinilen türüne oranla daha azdır. Genellikle hormonal sorunlar neticesinde gözlemlenir.
İkincil erken boşalma türünde cinsel fonksiyon sorunları yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkar. Cinsel fonksiyon sorunu yaşamayan erkekler psikolojik ve/veya fizyolojik nedenlerle erken boşalma ile karşılaşabilirler. Bu tür en yaygın görülen türdür.
Erken boşalma türleri arasındaki farklılığın merkezinde erken boşalmaya yol açan faktörlerin çeşitliliği vardır. O zaman şimdi, nedenlere değinelim…
Geçmiş dönemde prematür ejakülasyon nedenlerinin yalnızca psikolojik olduğu yönünde bir kanı hakimdi. Ancak günümüzde fiziksel, kimyasal ve psikolojik faktörlerin boşalma sorununa yol açabildiği bilinmektedir.
Erken boşalma toplumumuzda da dünya genelinde de sıklıkla görülse de her zaman tedavi gerektirmeyebilir ve hatta yaşanan bu deneyim, cinsel işlev bozukluğu olarak değerlendirilmeyebilir. Örneğin, yoğun ve stresli bir günün ardından ya da uzun süredir cinsel ilişkiye girilmediği için birliktelik esnasında hızlı boşalma oldukça normal kabul ediliyor. Erken boşalmanın sıklığı, ne kadar süredir deneyimlendiği ve hangi şartlarda gerçekleştiği gibi değişkenler bir erkekte cinsel fonksiyon bozukluğu tanısını şekillendirebiliyor. Bu bilgi de bizi prematür ejakülasyon belirtileri konusuna getiriyor.
Yaşanan erkek kaynaklı cinsel sorunların “prematüre ejakülasyon” olarak tanımlanabilmesi için üç kriterin varlığı gerekir.
Partnerle olan ilişkiye güven azalması, iletişim zorlukları, endişe, depresyon ve utanç gibi psikolojik belirtiler hem erkekte hem de kadında ortaya çıkabilir. Erkek cinsel işlev bozuklukları arasında yer alsa da erken boşalma sadece erkeği etkilemez, çiftlerin ilişkisine ve iletişimine zarar verebilir. Benzer şikayetleri olan çiftlerin yapıcı bir yaklaşımla tedavi seçeneklerine başvurması önemlidir.
Erken boşalma utanılacak ya da tedavisi mümkün olmayan bir sorun değildir, aksine; tedavi edildiği takdirde kontrol edilebilir ve cinsel ilişki süresi uzatılabilir. Tedavi sürecine geçilmezse, cinsel yaşam ve aile hayatı üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Doğru bir tedavi planlamasının yapılabilmesi için de teşhis doğruluğu kritik derecede önemlidir.
Yaklaşık 6 aylık süre zarfında, sıklıkla erken boşalma sorunu yaşayan ve bu nedenle hem bireysel hem de ilişki ile ilgili kaygılar yaşamaya başlayan erkeklerin üroloji ve androloji uzmanlarınca muayene edilmesi gerekir. Hekimler bu sorunun ne zamandır, hangi koşullar altında, ne sıklıkla yaşandığına dair hastalık öyküsünü alırlar. Bu noktada hastaların doğru teşhis ve doğru bir planlama süreci adına tüm sorulara eksiksiz ve net yanıtlar vermeleri gerekir. Muayene esnasında hastanın genel sağlık durumu, kullandığı ilaç veya takviyelerin varlığı ve yaşam alışkanlıkları hakkında da bilgi edinilir. Erken boşalma nedeni olarak tıbbi bir durumdan şüphelenildiği takdirde laboratuvar testlerine de başvurulması mümkündür.
Bu soruya kesin bir yanıt vermek ne yazık ki mümkün değil. Her hasta için cinsel fonksiyon bozuklukları için nedenler de seyir de aynı olmayabilir. Cinsel ilişki öncesinde mastürbasyon yapılması, penis başı duyarlılığının azaltılması adına kalın dokulu prezervatif kullanılması, ilişki sırasında farklı bir pozisyonun denenmesi gibi geçici tedbirlerin denenmesi sürdürülebilir olmayacaktır. Erken boşalmanın da dahil olduğu cinsel işlev bozukluklarının farklı sağlık sorunlarının bir yansıması olarak ortaya çıkabileceği gerçeği göz ardı edilmemeli, mutlaka tedavi seçeneklerine başvurulmalıdır.
Prematür ejakülasyon, nedenleri doğrultusunda tedavi edilebilen, tedavilerinde boşalma süresinin uzatılmasının ve çiftlerin ilişkilerinin yeniden canlanmasının hedeflendiği bir cinsel işlev bozukluğudur. Kişiye özel planlanan erken boşalma tedavisi süreçleri dahilinde hem tıbbi hem de psikolojik destek alınabilir. Bu anlamda erken boşalma tedavi yöntemleri çeşitlilik arz eder.
İzlem tedavisi, ilaç tedavisi, egzersiz ve boşalma alışkanlık değişimi gibi yöntemlerle erken boşalma tedavisi uygulanabilir. Günümüzde gerek hızlı sonuç verebilmesi ve gerekse uzun süreli kalıcılık etkisi gösterebilmesi ile erken boşalma tedavisinde penis başına dolgu uygulaması ön plana çıkmıştır.
AndroKLİNİK bünyesinde erken boşalma tedavisi penis başına dolgu uygulaması ile gerçekleştirilmektedir. Hastalarımız sinir yoğunluğunun en yüksek olduğu penis başı bölgesine uygulanan dermal dolgular sayesinde 1 hafta kısa bir sürede hissedebilirler ve yaklaşık 1 sene boyunca erken boşalma probleminin yol açtığı sorunlardan uzak bir cinsellik yaşayabilirler.
“Penis Başına Dolgu Uygulaması” tedavimizle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Çınarlı Mahallesi, Ankara Caddesi, Mistral Ofis Kulesi, No:15, Kat:37, Konak/İZMİR
