Erkeklerin cinsel farkındalığının arttığı süreçten itibaren en çok anlam yükledikleri organlar arasında şüphesiz penis ilk sıralarda geliyor. Erkeklik ve güç kavramları ile özdeşleştirilen bu organ hakkında sahip olunan bilgiler ise tezat oluşturacak denli kısıtlı. Anatomik olarak özelliklerinin bilinmemesi penis hakkında birçok mit ortaya çıkmasına yol açıyor.
Erkeklerin cinsel farkındalığının arttığı süreçten itibaren en çok anlam yükledikleri organlar arasında şüphesiz penis ilk sıralarda geliyor. Erkeklik ve güç kavramları ile özdeşleştirilen bu organ hakkında sahip olunan bilgiler ise tezat oluşturacak denli kısıtlı. Anatomik olarak özelliklerinin bilinmemesi penis hakkında birçok mit ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu yazımda penis hakkında az bilinen özelliklere değineceğim; hem yaygın mitlerin doğrularını hem de daha önce hiç duymamış olabileceğiniz konuları yazımın devamında bulabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.
Gece Uyurken Penis Sertleşebilir
Birçok erkekte özellikle uykunun REM evresinde, gece boyunca 3-5 defa sertleşme meydana gelir. Neden olduğu kesin olarak bilinmeyen gece ereksiyonunun meydana gelme sürecine dair çeşitli görüşler mevcuttur. Bu görüşlerden bir tanesi dolu mesanenin bölgedeki sinirleri uyarması ve sertleşmeye neden olmasıdır. Diğer bir görüş ise penis kanlanmasının sağlanması için vücudun bakım sürecini devreye sokması ya da sabaha karşı saatlerinde testislerdeki testosteron üretiminin artmasıdır.
Penisin Formda Tutulması Gerekir
Tüm organlarımız gibi penise de düzenli olarak kan akışı sağlanmalıdır. Penisin şeklinin, işlevinin ve hücresel bazda sağlığının korunması adına düzenli olarak erekte olması gerekir. Vücudun kendi kendine geliştirdiği bir bakım süreci dahi bulunur. Az önce değindiğim gece ereksiyonu uyku esnasında penise kan akışını sağlar. REM evresinde karşılaşılan gece sertleşmesinin görülen rüyalarla doğrudan bir bağlantısı da yoktur. Vücut mükemmel bir çalışma mekanizmasına sahiptir. Sizce de öyle değil mi?
Boşalma Sürecinde Muazzam Bir İşleyiş Bulunur
Boşalma eylemi hapşırma gibi geri dönüşü olmayan bir reflekstir. İki ayrı süreçte meydana gelir. Emisyon adı verdiğimiz ilk aşamada erkek uyarılır. Uyarılma sırasında spermler vas deferans yoluyla meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleşmeye yollanır. Bir nevi ejakülasyona hazırlık yapılır. İkinci aşamada seminel veziküller kasılır, mesane boynu kapanır, idrar sfinkteri yani idrarın tutulmasını sağlayan kaslar açılarak ejakülatın penis yoluyla vücut dışarısına çıkması sağlanır. Yine, muazzam bir işleyiş söz konusudur.
Peniste Kemik Bulunmaz
Geçtiğimiz haftalarda Hürriyet.com.tr için yazdığım “Penis Kırılabilir ve Bu Durum Acil Müdahale Gerektirir” adlı köşe yazımda penil fraktür yani penis kırılması hakkında detaylı bilgi aktardım. Penis, kırılabilen bir organdır ancak kemik barındırmaz. Cinsel uyarılma gerçekleştiği zaman penisin içerisinde yer alan tüp yapılarına kan dolar ve bu yapılar penisin sertleşmesini sağlar. Korpus Kavernozum adı verilen süngerimsi yapıların çevresinde Tunica Albuginea adı verilen esnek bir kılıf bulunur. Penis fraktürü durumunda yırtılan işte bu kılıftır.
İlk Ereksiyon Henüz Dünyaya Gelmeden Gerçekleşir
Erkek bebekler dünyaya geldiklerinde penislerinin erekte olması normal kabul edilir. Henüz doğum gerçekleşmeden önce ultrason taramalarında fetüsün tam bir ereksiyona sahip olduğu gözlemlenebilir. 1991 yılında yapılan bir araştırmada fetal ereksiyonların genellikle REM uykusu sırasında meydana geldiği ve saatte birkaç kez tekrar edebildiği gösterilmiştir. Sertleşme mekanizmasının doğumdan önce meydana gelmesinin ardında vücudun oto kontrol sürecinin işlediği düşünülse de bu durumun kesin nedeni henüz bilinmemektedir.
Çınarlı Mahallesi, Ankara Caddesi, Mistral Ofis Kulesi, No:15, Kat:37, Konak/İZMİR
