Erken Boşalma Mitleri ve Gerçekler

Erken Boşalma Mitleri ve Gerçekler

Erken boşalma dünya genelinde en sık görülen erkek cinsel işlev bozukluğudur. Cinsel ilişki henüz başlamadan ya da cinsel ilişki başladıktan kısa bir süre sonra, erkeğin kontrolü ve iradesi dışında gerçekleşen boşalma eylemi olarak tanımlayabileceğimiz erken boşalma; kişiye özel tedavi planlaması gerektiren bir sağlık sorunudur.

Daha önce de birçok kere ifade ettiğim gibi erken boşalmanın psikolojik ve/veya fizyolojik nedenleri olabilir. Tıbbi gelişmelerin ışığında erken boşalma süresi geciktirilebilir ve hem erkeklerin hem de kadınların cinsel mutluluğu arttırabilir.

Erken boşalma yaygın bir şekilde görüldüğünden ve erkekler erken boşalma tedavisi için üroloji ve androloji uzmanlarına muayene olmak yerine kulaktan duyma bilgilerle hareket etmeye meyilli olduğundan sizlere erken boşalma mitleri ve gerçekleri hakkında bir yazı hazırlamak istedim.

1. Erken Boşalma Normal Yoldan Çocuk Sahibi Olmayı Engeller

Bu mitin bir noktada doğruluk payının olduğunu söyleyebilirim. Erken boşalma iki şekilde meydana gelir; bazı kişiler cinsel ilişkiye girdikten sonra erken boşalma sorunu ile yüzleşirken bazıları henüz cinsel penetrasyon başlamadan erken boşalabilir. Eğer cinsel ilişki başlamadan erkek boşalırsa, gebelik sürecinin ilk adımı fiziksel olarak gerçekleşmediğinden çocuk sahibi olunamaz. Ancak cinsel ilişki başladıktan sonra erken boşalma gerçekleşirse çocuk sahibi olunabilir. Tabii bu noktada cinsel birleşmenin zamanının, erkeğin sperm ve kadının yumurta kalitesinin gebelik oluşması için etkili faktörler olduğunun da bilinmesi gerekir.

2. Erken Boşalma Yalnızca Erkekleri Etkileyen Bir Cinsel İşlev Bozukluğudur

Erken boşalma ile ilgili bu mit maalesef dünya genelinde yaygındır. Erken boşalma erkeği psikolojik olarak rahatsız edebilir ancak asıl olarak kadınların cinsel olarak tatmin olmasını engeller. Dolayısıyla erken boşalmayı yalnızca erkekleri ya da yalnızca kadınları etkileyen bir durum olarak nitelendirmek oldukça yanlıştır. Son yıllarda erken boşalma ile ilişkilendirilen boşanma davalarındaki artış da bu gerçeği üzücü bir şekilde doğrulamaktadır. Bu açıdan yaklaştığımızda erken boşalmanın toplum sağlığını etkileyen bir sağlık sorunu olduğunu söyleyebilirim.

3. Erken Boşalma Tamamen Psikolojiktir

Erken boşalma hem psikolojik hem de fizyolojik nedenlerle ortaya çıkabilir. Özel hayatta yaşanan sorunlar, aşırı stres ve performans kaygısı gibi psikolojik faktörler, hatalı sünnete bağlı penis hassasiyetindeki sorunlar, hormon bozuklukları ve sistemik hastalıklar da erken boşalmayı tetikleyebilir. Bu nedenle erken boşalma tedavisi çok yönlü planlanmalı ve hastanın ihtiyacı olan tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir. Dünya genelinde birçok prestijli tıbbi kuruluş da erken boşalmayı tıbbi bir sorun olarak tanımaktadır.

4. Erken Boşalma Tedavi Edilemez, Çaresi Yoktur

Erken boşalma tam anlamıyla tedavi edilebilen bir cinsel işlev bozukluğu olmasa da başarı ile yönetilebilir! Son yıllarda birçok farklı tedavi yöntemi boşalma süresinin geciktirilmesini sağlamıştır. FDA onaylı ilaçlarla, lokal anestezik maddelerle ve davranışsal tekniklerle erken boşalma sorunu ciddi oranda hafifletilebilir. Önemli olan herkesin kendisi için özel olarak planlanan bir tedavi sürecinden geçmesidir.

5. Erken Boşalma Genç Erkeklerde Görülür

Erken boşalmanın yalnızca genç erkeklerde ve genç erkeklerin mastürbasyon alışkanlıkları nedeniyle görüldüğü düşüncesi de bir mitten ibarettir. Erken boşalma kronikleştiğinde tedavi seçenekleri değerlendirilmezse yaşın ilerlemesi ile birlikte daha kötü bir hal alabilir. Üstelik erken boşalmanın yarattığı sorunlar erkeklerin sosyal hayatını etkilemekle kalmaz aynı zamanda sertleşme sorunu gibi diğer bir cinsel işlev bozukluğunun oluşumu için de psikolojik bir tetikleyici haline gelebilir.